Eğil, yalnızca taş duvarlar ve eski kalelerin değil peygamber kabirlerinin, türbelerin, camilerin ve halk hafızasında yaşamaya devam eden kutsal mekânların şehri. Bu topraklarda inanç, tarih ve coğrafya birbirine karışmış; her ziyaret, geçmişle bugün arasında kurulan bir köprüye dönüşmüştür.


Elinizdeki kitap, Eğil'in bu kimliğini toplumsal bellek perspektifinden ele alıyor. Arkeolojik bulgular, Osmanlı arşiv kayıtları, vakıf belgeleri ve halk anlatıları bir araya getirilerek; kutsal mekânların nasıl toplumsal dayanışmayı, aidiyet duygusunu ve kolektif hafızayı beslediği gösteriliyor.


Eser, akademisyenlerin titiz araştırmalarıyla ortaya çıkmış olsa da yalnızca uzmanlara değil Eğil'in inanç turizmi potansiyelini, tarihî sürekliliğini ve bugünkü anlamını merak eden herkese hitap ediyor. "Eğil: Kutsal Mekânlar ve Toplumsal Bellek", bir ilçenin tarihini anlatmakla kalmıyor; mekânın kutsallıkla, hafızanın kimlikle nasıl iç içe geçtiğini gözler önüne seriyor.