Küreselleşme süreci, örgüt yapılarını ve çalışma biçimlerini dönüştürmüş; bireysel performansın yanında grup çalışmalarının etkinliği ve çıktılarına odaklanılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu durum, grup kavramı, grup içi süreçler ve gruplar arası ilişkilerin akademik yazında daha fazla incelenmesine yol açmıştır. Ancak alanyazın incelendiğinde; kişilik özellikleri, görev performansı ve uyum konularının genellikle ayrı ayrı ele alındığı, bu üç kavramın bütüncül bir yaklaşımla birlikte değerlendirildiği çalışmaların sınırlı olduğu görülmektedir. Ayrıca grup kültürü, çoğunlukla örgüt kültüründen bağımsız bir değişken olarak yeterince araştırılmamıştır. Oysa gelişen teknoloji ve artan rekabet koşulları, proje temelli çalışma biçimlerinin yaygınlaşmasına ve örgütler içinde farklı alt grupların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu alt gruplar, bireylerin beraberinde getirdiği farklı özellikler sayesinde, özgün kültürel yapılara dönüşebilmektedir. Dolayısıyla örgüt kültürünün yanı sıra grup kültürünün ve grup dinamiklerinin de ayrı bir araştırma konusu olarak ele alınması hem kuramsal hem de uygulamalı açıdan yazına önemli katkılar sağlayacaktır.